ADÎ b. K‘B (Benî Adî b. Kâ‘b) - TDV İslâm Ansiklopedisi

ADÎ b. K‘B (Benî Adî b. Kâ‘b)

بنو عديّ بن كعب
Müellif:
ADÎ b. K‘B (Benî Adî b. Kâ‘b)
Müellif: AHMET ÖNKAL
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1988
Erişim Tarihi: 26.04.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/adi-b-kab-beni-adi-b-kab
AHMET ÖNKAL, "ADÎ b. K‘B (Benî Adî b. Kâ‘b)", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/adi-b-kab-beni-adi-b-kab (26.04.2024).
Kopyalama metni

Kabileye adını veren Adî b. Kâ‘b’ın şeceresi Adnân’a kadar uzanır. Benî Adî, Câhiliye döneminde Kureyş’in diğer büyük kollarıyla birlikte Mekke yönetiminde söz sahibi olup sefâret görevini yürütüyordu. Kusay b. Kilâb’dan sonra Benî Abdüddâr ile Benî Abdümenâf arasında çıkan anlaşmazlıkta Benî Abdüddâr’ı destekleyen Benî Adî, Kâbe’nin tamiri sırasında Hacerülesved’in yerine konulması hususunda çıkan ihtilâfta da yine Benî Abdüddâr ile iş birliği yapmış ve kan dolu bir kaba ellerini sokarak ölümleri pahasına da olsa bu şerefi başkalarına bırakmayacaklarına yemin etmişlerdi. Bu sebeple Adî b. Kâ‘b ve onlarla birlikte aynı harekete katılan diğer kabilelere “kan yalayanlar” (leakatü’d-dem) denilmiştir.

Benî Adî başlangıçta Hz. Peygamber’in İslâm’a davetine düşmanca bir tavır takınmış, fakat kabilenin ileri gelenlerinden Ömer b. Hattâb’ın müslüman olması üzerine bu tavrını değiştirmek zorunda kalmıştı. Nitekim Bedir Savaşı’nda müşriklerin safında yer alanlar arasında bu kabileye mensup hiç kimse yoktu. Bizzat Hz. Ömer, Benî Adî mensuplarının tamamının Mekke’nin fethinden önce müslüman olduğunu ifade etmiştir. Ashâb-ı kirâmdan Saîd b. Zeyd, Nuaym b. Abdullah ve Hârice b. Huzâfe de bu kabileye mensuptur.

Hicrî altıncı asırda varlıklarını sürdürdükleri bilinen Adî b. Kâ‘b oğullarının bir kısmı, o sırada Fâtımî yönetiminde bulunan Mısır’a yerleşmişlerdi.


BİBLİYOGRAFYA

, I, 103, 131-132, 196-197; II, 619.

, s. 346-386.

, I, 56, 102, 291.

İbn Hazm, Cemhere (nşr. Abdüsselâm M. Hârûn), Kahire 1982, s. 150-159.

, II, 325-326.

Kalkaşendî, Nihâyetü’l-ereb, Beyrut 1405/1984, s. 325.

, IV, 64, 84, 91, 378-379; V, 249, 329.

Kehhâle, Muʿcemü ḳabâʾili’l-ʿArab, Beyrut 1402/1982, II, 766.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1988 yılında İstanbul’da basılan 1. cildinde, 380 numaralı sayfada yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER