EBÜ’l-GAYS - TDV İslâm Ansiklopedisi

EBÜ’l-GAYS

أبو الغيث
EBÜ’l-GAYS
Müellif: KÜBRA ZÜMRÜT ORHAN
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2020
Erişim Tarihi: 29.04.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/ebul-gays
KÜBRA ZÜMRÜT ORHAN, "EBÜ’l-GAYS", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/ebul-gays (29.04.2024).
Kopyalama metni

Doksan beş yaşlarında vefat ettiğine dair rivayet doğru kabul edilirse 556 (1161) yılı civarında doğduğu söylenebilir. Yemen’in Tihâme bölgesinin kıyı kesiminde dünyaya geldiği, Hacûr bölgesinden bir kabileye mensup ve mevâlîden olduğu kaydedilmektedir. Ailesi ve çocukluk dönemi hakkında yeterli bilgi yoktur. Kaynaklarda gençliğinde yol keserek eşkıyalık yaptığı, bir gün ağaca çıkıp gelmekte olan bir kervanı gözlediği sırada duyduğu, “Seni de gözetleyen biri var” hitabından etkilenerek Allah’a yöneldiği anlatılır. Bu yönüyle hayatı ilk dönem sûfîlerinden Fudayl b. İyâz ile benzerlik arzeder. Rivayete göre Ebü’l-Gays yaşadığı bu halin ardından silâhını bırakıp amaçsız bir şekilde dolaşırken bir dervişle karşılaşır. Onun Yemen’in Zebîd şehrine gitmekte olduğunu öğrenince kendisiyle beraber gitmeye karar verir. Zebîd’de dönemin meşhur şeyhlerinden Ali b. Eflah’ın müridi olur. Bu sırada kendisinden birtakım kerametler zuhur etmeye başlar. Daha sonra Ali b. Eflah’ın yanından ayrılarak Mürâvea’da bulunan Kādirî şeyhi Ebü’l-Hasan Ali b. Ömer el-Ehdel’e intisap eder. Onun ilk şeyhinin yanından ayrılmasıyla ilgili iki yorum mevcuttur. Birincisine göre zuhur eden kerametleri sebebiyle şeyhi yanında daha fazla kalmasını istememiş ve rekabet hissiyle yanından uzaklaştırmıştır. Bunun üzerine Ebü’l-Gays birkaç şeyhe daha gidip kendilerine mürid olmak istediğini söylemişse de bu isteği artık bir şeyhe ihtiyacı bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. İkinci yoruma göre ise şeyhi onu Ali b. Ömer el-Ehdel’e yönlendirmiştir. Ebü’l-Gays’ın, “İbn Eflah’ın yanından ham bir inci tanesi olarak ayrıldım, beni Ali el-Ehdel deldi” sözü her iki şeyhin de kendisini etkilediğini göstermektedir.

Bazı kaynaklara göre Ebü’l-Gays, Ali el-Ehdel’den bir süre faydalandıktan sonra Yemen’de bulunan Cibâlüşşâmiyye’ye çekildi, burada kendisinden hârikulâde haller zuhur edince aralarında fakihlerin de bulunduğu birçok kişi çevresinde toplandı. Bu bölgede Zeydîlik güçlendiğinden Tihâme’ye inip fakih Ahmed b. Atâ ile birlikte onun Surdud vadisindeki Beytüatâ diye bilinen köyüne yerleşti. Burada şöhreti arttı ve kerametleri yayıldı. Kendisine bağlı sûfîlerin oluşturduğu topluluk Gaysiyye diye anıldı. Diğer bir rivayete göre Ali el-Ehdel yanına kırk kadar derviş vererek onu bir zâviye kurması için Beytüatâ’ya gönderdi (İbnü’l-Ehdel, II, 189). Tasavvuf yoluna girdiğinde on sekiz, irşad faaliyetine başladığında otuz beş yaşında olduğu belirtilen Ebü’l-Gays, vefat ettiği 651 (1253) yılına kadar bu köyde kaldı ve buraya defnedildi. Türbesi günümüzde pek çok ziyaretçisi bulunan meşhur bir ziyaretgâhtır.

Ebü’l-Gays’ın bu şeyhinin yanı sıra dönemin meşhur Yemen sûfîlerinden Ahmed b. Alvân ile de irtibatı olduğu bilinmektedir. Ahmed b. Alvân’ın Ebü’l-Gays’a kendi mânevî halini bildiren bir şiir yazıp gönderdiği, onun da bu şiire yine bir şiirle karşılık verdiği kaydedilmektedir. Bu durum aralarında bir rekabet bulunduğu şeklinde de yorumlanmıştır. Ebü’l-Gays’ın 1248-1258 yılları arasında Zeydîler’in imamı sıfatıyla faaliyet gösteren Mehdî-Lidînillâh Ahmed b. Hüseyin’le de mektuplaştığı belirtilmektedir. Ahmed b. Hüseyin onun sözü dinlenen bir zat olduğunu öğrenince desteğini almak için kendisine bir mektup yollamış, Ebü’l-Gays, Kur’ân-ı Kerîm’deki “lehû da‘vetü’l-hak” (er-Ra‘d 13/14) âyetini öğrendiğinden beri kulların davetine icâbet etmediğini, nefsinden başka kimseye de kılıç çekmediğini söyleyerek kendisini mâzur görmesini istemiştir.

Ebü’l-Gays’a nisbet edilen Gaysiyye tarikatı onun ikinci şeyhi Ali el-Ehdel’e nisbetle anılan Ehdeliyye’nin, dolayısıyla Kādiriyye’nin bir şubesi olarak kabul edilmektedir. Ebü’l-Gays’ın müridleri arasında Cemâleddin Muhammed b. Safîh, Ömer b. Ahmed Huşeyber, Fîrûz, Îsâ b. Haccâc el-Âmirî gibi isimler zikredilmektedir. Vefatından sonra yerine halifesi Fîrûz geçmiştir. Okuma yazma bilmediği rivayet edilen Ebü’l-Gays’ın sözlerinin bir müridi tarafından derlendiği belirtilmektedir (, IV, 123; Ahmed b. Ahmed ez-Zebîdî, s. 408-409; Ahmed b. Muhammed eş-Şâmî, III, 315). Ancak bu eserin ona aidiyeti şüphelidir (İbnü’l-Ehdel, II, 189). Kaynaklarda daha çok kerametleri nakledilmekte, tasavvufî görüşleriyle ilgili çok az bilgi bulunmaktadır. Bunlar arasında önemli bir bilgi başlangıçta semâya karşı olduğu, hatta semâ ettiğini duyduğu bir grup sûfî ile savaşmak için yola çıktığı, ancak yolda yaşadığı bir hal sebebiyle savaşmaktan vazgeçtiği ve kendisinin de semâ ettiği yolundadır.


BİBLİYOGRAFYA

Muhammed b. Yûsuf el-Cenedî, es-Sülûk (nşr. Muhammed b. Ali el-Ekva‘), San‘a 1414/1993, I, 332-335, 394-395.

, IV, 121-127.

a.mlf., Neşrü’l-meḥâsin (nşr. Abdünnâsır Sa‘dî Ahmed Abdullah), Kahire 1424/2004, I-II, tür.yer.

Ali b. Hasan el-Hazrecî, el-ʿUḳūdü’l-lüʾlüʾiyye (nşr. M. Besyûnî Asel), Kahire 1329/1911, I, 107-110.

İbnü’l-Ehdel, Tuḥfetü’z-zemen fî târîḫi sâdâti’l-Yemen (nşr. Abdullah Muhammed el-Habeşî), Ebûzabî 1425/2004, I, 255-265; II, 184-193.

Ahmed b. Ahmed ez-Zebîdî, Ṭabaḳātü’l-ḫavâṣ, Beyrut 1406/1986, s. 406-410.

Abdurrahman-ı Câmî, Nefeḥâtü’l-üns (nşr. Mahmûd Âbidî), Tahran 1386, s. 563-565.

, III, vr. 20a-22b.

Ahmed b. Muhammed eş-Şâmî, Târîḫu’l-Yemeni’l-fikrî fi’l-ʿaṣri’l-ʿAbbâsî, Beyrut 1407/1987, III, 313-315.

İsmâil b. Ali el-Ekva‘, Hicerü’l-ʿilm ve meʿâḳılüh fi’l-Yemen, Beyrut 1416/1995, I, 219-220.

Muhammad Aziz, Medieval Sufism in Yemen. The Case of Ahmad b. ‘Alwan (doktora tezi, 2004), The University of Michigan, s. 92-98, 238-241.

a.mlf., “Abūl-Ghayth b. Jamil”, The Encyclopaedia of Islam Three, Leiden 2008, fas. 2, s. 17-19.

W. Madelung, “Zeydilik ve Tasavvuf” (trc. Salih Çift), UÜ İlâhiyat Fakültesi Dergisi, IX/9, Bursa 2000, s. 775-790.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2020 yılında Ankara’da basılan (gözden geçirilmiş 2. basım) EK-1. cildinde, 381-382 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER