ÖZEROĞULLARI - TDV İslâm Ansiklopedisi

ÖZEROĞULLARI

Müellif:
ÖZEROĞULLARI
Müellif: YILMAZ KURT
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2019
Erişim Tarihi: 27.04.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/ozerogullari
YILMAZ KURT, "ÖZEROĞULLARI", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/ozerogullari (27.04.2024).
Kopyalama metni

Beyliğin merkezi bugün Hatay’ın Dörtyol ilçesinin bir mahallesi olan Özerli’dir. Beyliğe adını veren Özer Bey’in Üçok koluna mensup Yüregir, Kosun Varsak’ı, Kara Îsâ, Kuştemür (Koştemür) beylerle birlikte Çukurova’ya geldiği rivayet edilir. Yüregir’in oğlu Ramazan Bey, Adana’da Ramazanoğulları Beyliği’ni; Özer Bey Dörtyol, Payas, İskenderun, Derbsak, Erzin (Yeşilkent) yöresinde Özeroğulları Beyliği’ni; Gündüzoğulları Amanoslar’ın doğusunda Gündüzoğulları Beyliği’ni kurmuşlardır.

Özeroğulları hakkındaki bilgiler oldukça dağınık ve yetersizdir. Onların Üçoklar’ın hangi boyuna mensup olduğu bilinmediği gibi beyleri hakkında da sağlam bilgiler yoktur. Bölgedeki cemaatlerin çoğu Halep yöresinden gelerek bölgeye yerleşen Çoğun Türkmenleri’ndendi. Onların da Döğer boyuna değil Kınık boyuna bağlı olmaları muhtemeldir. Özeroğulları’yla ilgili Memlükler dönemine ait kaynaklarda bazı bilgiler yer alır. Bunlardan hareketle 1374’te Sîs’i (Kozan) kuşatan Türkmen beylerinden Dâvud Bey’in bu aileden olduğu tahmin edilmektedir. 781’de (1379) İskenderun ile Erzin arasındaki Demirkapı’da Timurbay kumandasındaki Memlük ordusunu yenilgiye uğratan Ramazanoğulları kuvvetleri arasında Özeroğulları’nın da yer almış olması kuvvetle muhtemeldir. 784’te (1382) Dulkadırlı Sülü Bey’i cezalandırmak için bölgeye gelen Memlükler’in Halep valisi Özeroğulları’na saldırdı, onlar da Amanos ormanlarında saklanarak tehlikeyi savuşturdu. Ertesi yıl Halep Valisi Yelboğa, Ayas’tan Halep’e dönerken Özerli Türkmenler’in baskınından zorlukla kurtulabildi.

1410’lu yılların başında Özeroğulları muhtemelen Aydoğmuş Bey kumandasında Antakya’yı ele geçirdilerse de Gündüzoğlu Gördü Bey onları yenip şehri ele geçirdi. Esir alınan Aydoğmuş Bey 819’da (1416) Şam zindanlarında öldü. Ertesi yıl Memlük Hükümdarı el-Melikü’l-Müeyyed Şeyh el-Mahmûdî, Humus’ta bulunduğu sırada Özeroğulları’ndan elçiler gelerek af talebinde bulundu. Şeyh el-Mahmûdî, Halep’e geldiğinde huzura alınan Özeroğlu Dâvud Bey’e hil‘at giydirip para ve silâh yardımı yaptı. 828’de (1425) Özeroğulları ile Ramazanoğulları arasındaki mücadelede Memlük Sultanı Barsbay’ın Özeroğulları’na yardım gönderdiği bilinmektedir.

Memlükler, Çukurova’daki Türkmen beylerinin bölgelerinde güç kazanarak bağımsızlık peşinde koşmalarını engellemek için bunların beylerini sık sık değiştirmekteydi. Türkmenler de Memlük valileri arasındaki çekişmelerden yararlanıp bölgede güç kazanmaya çalışıyordu. Memlükler bazan da bir beyliği diğeri üzerine salmakta ve genellikle zayıf olanı desteklemekteydi. 1429’da Kahire’ye giderek Memlük Sultanı Barsbay’a bağlılıklarını bildiren Türkmen beyleri arasında Ramazanoğlu Mehmed Bey, Derbsak ve yöresi ülkelerinin sahibi Emîr Özeroğlu Dâvud, Varsak Türkmenleri’nin ileri gelenlerinden birçokları ile Şeyzer ülkesi hâkimi Sakalsızoğlu da bulunmaktaydı. 1436’da Karamanoğlu İbrâhim Bey, Dulkadırlılar’a bağlı Kayseri üzerine yürüdüğünde yanında Ramazanoğlu, Özeroğulları ve Gündüzoğulları yer almıştı. 843’te (1439) Ramazanoğlu Eylük Bey’in Varsak beylerinden Kara oğlu Mûsâ’ya karşı yaptığı seferde Özeroğulları yine yardımcı oldu. Safevîler’in atası Şeyh Cüneyd, II. Murad’ın son zamanlarında Arsuz yöresinde tutunamayarak Canik’e (Samsun) kaçarken kendisini yakalayan Özeroğulları’na bütün mallarını vermek zorunda kalmıştı.

II. Bayezid’in Çukurova’yı Memlükler’den almak için giriştiği mücadelede (1485-1490) Ceyhan nehri kıyısında Osmanlı ordusu karşısında tutunamayan Türkmenler arasında Özeroğulları’ndan Mekkî Bey de vardı. Çukurova 922’de (1516) Osmanlı topraklarına katıldığında Dörtyol, Payas, İskenderun ve Arsuz bir sancak şeklinde teşkilâtlandırıldı. Özeroğlu Ahmed Bey ilk Osmanlı sancak beyi olarak tayin edildi. 927’de (1521) Ahmed Bey yine sancak beyi, Ahmed Bey’in Abdülkerim ve Uğurlu adlı iki oğlu ile Özeroğulları’ndan Hüseyin Bey oğlu Şâhruh, Ürkmez oğlu Mehmed timar sahipleriydi. 927 tarihli İcmal Defteri’nde (, 109, s. 31-32) Ahmed Bey’in Seydi Bey adlı bir kardeşi olduğu ve Seydi Bey’in Seydi isimli oğlunun da 8999 akçelik timar tasarruf ettiği görülür.

Ahmed Bey’e 929 (1522-23) ve 933 (1526-27) yıllarında 146.000 akçelik sancak beyliği hassı tayin edildi. 1526’da bölgede etkili olan Safevî kaynaklı isyan hareketleri Ramazanoğlu Pîrî Bey (Paşa) tarafından bastırıldı. 935’te (1529) Ahmed Bey’in kardeşi Seydi Bey’in oğlu Seydi başına kızılbaş tacı koyarak ayaklandı ve Ahmed Bey’i öldürdü. Yöredeki zeâmet sahiplerinden Yûsuf’u ve Özeroğulları’ndan Şâhruh’un babası Hüseyin Bey’i katledip 5000 kadar adam topladı. Ceyhan yakınlarındaki Berendi nahiyesini ve Karataş yakınlarındaki Ayas kasabasını yağmaladı. Bugünkü Kadirli’nin yerinde bulunan Karsızulkadriye kasabasına saldırarak burasını da talan etti. Seydi tehlikesi Adana’dan 4500 askerle gelen Ramazanoğlu Pîrî Bey tarafından ortadan kaldırıldı.

932 (1526) tarihli Mufassal Defter’de Özer-ili sancağının adı Osmanlı kâtiplerince yanlış olarak Üzeyir diye kaydedilir. Burada ilk cemaat Ordu-yı Ahmed Bey adını taşır. Ahmed Bey için Üzeyir sancak beyi denilmekle birlikte ilk dört cemaatte beş kişinin Seydi Bey’in nökeri olarak kayıtlı olması kardeşi Seydi Bey’in de bir süre sancak beyliği görevinde bulunduğu şeklinde yorumlanabilir. 1529-1545 arası sancak beyleri hakkında bilgi yoktur. 1545’te Ömer Bey, 1548-1553 arasında Veli Bey, 1554’te Çerkez Bey ve Ali Bey, 1554-1559’da Veli Bey (2. defa), 1559’da Mehmed Bey, 1571’de Kurt Bey ve İskender Bey, 1573’te Ahmed Bey sancak beyliği yapmıştır. Bunlardan bazılarının Özeroğlu olmadığı bilinmekle birlikte diğerleri konusunda kesin bilgi yoktur.

1604-1608 yıllarında Anadolu’yu kasıp kavuran Celâlî ayaklanmalarında Osmaniye ile Erzin arasındaki Kınık kasabası haritadan silindi. Hüseyin Paşa’yı öldürerek Adana’yı ele geçiren Cemşid, Ramazanoğulları’nı etkisiz hale getirdi (1016/1607). Bir yıl sonra Adana beylerbeyilik yapılarak Mustafa Paşa’ya verildi. Bu dönemde Özer-ili sancağında da Özeroğulları’nın etkisi giderek zayıfladı. 1760’larda Küçükalioğulları ailesi bölgede siyasî bir güç haline geldi. Özer-ili sancağı Anadolu’yu Suriye’ye bağlayan hac ve ticaret yolu üzerinde beş ayrı derbend ve kervansarayı ile stratejik öneme sahipti. 1573’te sancağın toplam vergi nüfusu 4477 yetişkin erkek, tahminî nüfusu ise 22.000 kişi kadardı. Özeroğulları’ndan günümüze kalmış hiçbir tarihî eser yahut vakıf yoktur. Gerek Memlükler gerek Osmanlılar döneminde Amanos dağlarını arkasına alarak geçit ve derbendlerle dolu stratejik bölgede varlığını sürdüren bu Türkmen beyliğinden zamanımıza gelebilmiş olan aileler bugün Dörtyol ve Payas’ta yaşamaktadır.


BİBLİYOGRAFYA

Topkapı Sarayı Arşivi H. 951-952 Tarihli ve E-12321 Numaralı Mühimme Defteri (nşr. Halil Sahillioğlu), İstanbul 2002, s. 153.

, s. 225.

, III, 31-33.

Yaşar Kopraman, el-Aynî’nin İkdü’l-cümân’ında XV. Yüzyıla Ait Anadolu Tarihi ile İlgili Kayıtlar (doktora tezi, 1971), DTCF Ktp., nr. 149, s. 98.

Faruk Sümer, Oğuzlar (Türkmenler) Tarihleri, Boy Teşkilâtı, Destanları, İstanbul 1980, s. 195-197.

a.mlf., “Çukur-Ova Tarihine Dâir Araştırmalar (Fetihten XVI. Yüzyılın İkinci Yarısına Kadar)”, , I/1 (1963), s. 64-65.

Abdulkadir Gül, Üzeyr Sancağı’nın Sosyo-İktisadi Yapısı: 1521-1573 (yüksek lisans tezi, 1996), Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Yusuf Halaçoğlu, Anadolu’da Aşiretler, Cemaatler, Oymaklar (1453-1650), Ankara 2009, II, tür.yer.

Kerim İlker Bulunur, 110 Numaralı Tapu Tahrir Defterine Göre Özer (Üzeyr) Sancağı (yüksek lisans tezi, 2004), Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Şahamettin Kuzucular, Dörtyol, Hatay, Çukurova Tarihi ve Türkmenleri, İskenderun 2012, s. 116-117.

M. C. Şehabeddin Tekindağ, “II. Bayezid Devrinde Çukur-Ova’da Nüfuz Mücadelesi”, , XXXI/123 (1967), s. 352.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2019 yılında Ankara’da basılan (gözden geçirilmiş 3. basım) EK-2. cildinde, 387-388 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER