ZERKEŞÎ, Şemseddin - TDV İslâm Ansiklopedisi

ZERKEŞÎ, Şemseddin

شمس الدين الزركشي
Müellif:
ZERKEŞÎ, Şemseddin
Müellif: ABDULLAH KAHRAMAN
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2013
Erişim Tarihi: 02.05.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/zerkesi-semseddin
ABDULLAH KAHRAMAN, "ZERKEŞÎ, Şemseddin", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/zerkesi-semseddin (02.05.2024).
Kopyalama metni

Şöhretine rağmen hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Doğum tarihi bilinmemekle beraber oğlu Zeynüddin ez-Zerkeşî’nin babasının elli yaşında vefat ettiğini söylemesinden hareketle yaklaşık 722’de (1322) doğduğu tahmin edilebilir. Aslen Suriye’de Rahbe bölgesine yerleşmiş Tay kabilesine mensup Benî Mühennâ ailesinden olup dedesi veya babası Kahire’ye göç etmiş, Zerkeşî de orada dünyaya gelmiştir. Zerkeşî nisbesi dedesi ve babasının “zerkeşe” denilen nakış işiyle uğraşmasından kaynaklanır. Tabakat kitaplarında kendisiyle ilgili çok az bilgi bulunması erken sayılacak bir yaşta vefat etmesine bağlanmış yahut oğlu Zeynüddin’in ilimde babasını gölgede bıraktığı şeklinde yorumlanmıştır. Hocalarından, sadece Hanbelî fıkhını öğrendiği Kādılkudât Muvaffakuddin Abdullah b. Muhammed el-Makdisî el-Haccâvî’nin, talebelerinden de oğlu Zeynüddin’in adı bilinmektedir. Kaynaklarda “eş-şeyh, muhakkik ve allâme” unvanlarıyla anılan Zerkeşî’nin devrin önde gelen âlimleri arasında yer aldığı konusunda şüphe yoktur. Onun ilmî kişiliğini ve özellikle fıkha vukufunu Hırakī’nin el-Muḫtaṣar’ına yazdığı şerhten anlamak mümkündür. İbnü’l-İmâd bu eserin söz konusu kitaba yazılan en güzel şerh olduğunu belirtmiş, İbn Humeyd de eseri el-Muḫtaṣar üzerine yazılıp günümüze ulaşan, içeriği en yeterli, ilim bakımından en derin ve tertipli şerh diye nitelemiştir. Ancak bu değerlendirme abartılı bulunmuş ve eserin önem ve içerik bakımından İbn Kudâme’nin el-Muġnî’sinden sonra geldiği de söylenmiştir (es-Süḥubü’l-vâbile, III, 967 [neşredenin notu]). Zerkeşî 24 Cemâziyelevvel 772’de (14 Aralık 1370) Kahire’de vefat etti ve Karâfetüssuğrâ Kabristanı’na defnedildi.

Eserleri. 1. Şerḥu’z-Zerkeşî ʿalâ Muḫtaṣari’l-Ḫıraḳī. Kaynaklarda Zerkeşî’ye nisbet edilen birçok eserin en meşhuru olup Hırakī’nin Hanbelî mezhebinin temel metinlerinden olan eserine yazdığı şerhtir (nşr. Abdullah b. Abdurrahman el-Cibrîn, I-VII, Riyad 1410/1990, 1413/1993, 1430/2009; Beyrut 1414/1993; nşr. Abdülmelik b. Abdullah b. Dehîş, I-IV, Mekke 1412/1991; Beyrut 1418/1997; nşr. Abdülmün‘im Halîl İbrâhim, I-III, Beyrut 1423/2002). Müellif kitapta Hırakī’ye ait metin için “kāle” sözünü, kendi açıklamaları için “Ş” rumuzunu kullanmıştır. Ancak Zerkeşî şerhin çoğunu temize çekemeden vefat etmiş ve eser Hanbelî âlimi Ömer b. Îsâ b. Muhammed tarafından 16 Cemâziyelevvel 774’te (13 Kasım 1372) temize çekilmiştir (Ebü’l-Yümn el-Uleymî, el-Menhecü’l-aḥmed, V, 138; İbn Humeyd, III, 968). Eserde müellif metni basit ifadelerle tahlil eder, her meselede İmam Ahmed’den gelen rivayetlere yer verir, delil olarak kullanılan hadisleri tahriç eder, farklı tarikleri ve râvilerini belirtir, rivayetin sıhhat derecesini açıklar, bir meseleyle ilgili kendi çıkarımlarını ortaya koyar, bunların hikmetlerine ve illetlerine de yer verir, tercihe şayan kabul ettiği görüşleri zikreder ve garib kelimeleri açıklar. Zerkeşî’nin bu şerhten özetlediği bir başka şerhi varsa da eserin ancak dörtte üçünü yazabilmiş ve “Kitâbü’l-Eṭʿime”den “Eḍâḥî” bölümüne kadar gelebilmiştir (Ebü’l-Yümn el-Uleymî, el-Menhecü’l-aḥmed, V, 137; İbn Humeyd, III, 967).

2. Şerḥu’l-Muḥarrer. Mecdüddin İbn Teymiyye’nin fıkha dair eseri üzerine “Nikâḥ” kitabında “Ṣadâḳ” bölümüne kadar yazılan bir şerhtir (Ebü’l-Yümn el-Uleymî, el-Menhecü’l-aḥmed, V, 137; ed-Dürrü’l-münaḍḍad, II, 548).

3. Şerḥu’l-Vecîz. Hüseyin b. Yûsuf b. Muhammed b. Ebü’s-Serî ed-Düceylî el-Bağdâdî’ye ait el-Vecîz fi’l-fıḳh adlı eserin bir kısmının (“ʿIṭḳ”tan “Ṣadâḳ” bölümüne kadar) şerhidir (Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye, nr. 1393; el-Mektebetü’l-Ezheriyye, nr. 61). Zerkeşî’nin bunların dışında tamamlayamadığı başka eserlerinden de söz edilmektedir (Sâlih b. Abdülazîz İbn Useymîn, II, 1159).


BİBLİYOGRAFYA

Şemseddin ez-Zerkeşî, Şerḥ ʿalâ Muḫtaṣari’l-Ḫıraḳī (nşr. Abdullah b. Abdurrahman el-Cibrîn), Riyad 1413/1993, neşredenin girişi, I, 77-108.

, XI, 93-94.

Ebü’l-Yümn el-Uleymî, el-Menhecü’l-aḥmed (nşr. Abdülkādir el-Arnaût v.dğr.), Beyrut 1997, V, 137-138.

a.mlf., ed-Dürrü’l-münaḍḍad fî ẕikri aṣḥâbi’l-İmâm Aḥmed (nşr. Abdurrahman b. Süleyman el-Useymîn), Kahire 1412/1992, II, 548.

İbn Humeyd, es-Süḥubü’l-vâbile ʿalâ ḍarâʾiḥi’l-Ḥanâbile (nşr. Bekir b. Abdullah Ebû Zeyd – Abdurrahman b. Süleyman el-Useymîn), Beyrut 1416/1996, III, 966-968.

Abdülkādir Bedrân, el-Medḫal ilâ meẕhebi’l-İmâm Aḥmed b. Ḥanbel (nşr. Abdullah b. Abdülmuhsin et-Türkî), Beyrut 1401/1981, s. 419.

Sâlih b. Abdülazîz İbn Useymîn, Teshîlü’s-sâbile li-mürîdi maʿrifeti’l-Ḥanâbile (nşr. Bekir b. Abdullah Ebû Zeyd), Beyrut 1421/2000, II, 1158-1159.

Bekir b. Abdullah Ebû Zeyd, ʿUlemâʾü’l-Ḥanâbile, Cidde 1422, s. 277.

Abdullah b. Muhammed b. Ahmed et-Tarîkī, Muʿcemü muṣannefâti’l-Ḥanâbile, Riyad 1422/2001, IV, 163-166.

Abdullah Muhammed el-Habeşî, Câmiʿu’ş-şürûḥ ve’l-ḥavâşî, Ebûzabî 1425/2004, III, 1593, 2123.

Abdülmelik b. Abdullah b. Dehîş, el-Menhecü’l-fıḳhiyyü’l-ʿâm li-ʿulemâʾi’l-Ḥanâbile ve muṣṭalaḥâtihim fî müʾellefâtihim, Mekke 1428/2007, s. 307, 310-311, 429-430, 573.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2013 yılında İstanbul’da basılan 44. cildinde, 293-294 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER